İSTANBUL (İGFA) – Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’yle yürütülen ortak projeyle, Karaman merkeze bağlı Taşkale Köyü’ndeki tarihi tahıl ambarlarında saklanan “Ahmet Buğdayı” gün yüzüne çıkarıldı. Kuşaktan nesile aktarılan 2 bin yıllık “Ahmet Buğdayı”nın tohumu, onu itinayla saklayan çiftçiden alınarak 2 yıllık çalışmayla ıslah edildi.
“Ahmet Buğdayı”nın tekrar üretilerek tarım endüstrisine kazandırılması gayesiyle Türkiye’de birinci kere uygulanan “hızlı ıslah” sistemiyle elde edilen tohumlar, 3 yıllık arazi çalışmalarının akabinde geçen yıl Karaman’da çiftçilerle paylaşılarak toprakla buluşturuldu. “Ahmet Buğdayı”nın yaklaşık 200 dekar alanda geçen yılki birinci ekiminden yaklaşık 800 kilogramlık randıman elde edildi. Tohumlar, bu yılki ekim vaktinde Karaman’daki çiftçilere ikinci defa dağıtılarak toprakla buluşturuldu.
“VERİMDE ASIL ARTIŞ 3-4 YILDA SAĞLANACAK”
Duru Bulgur Yönetim Kurulu Lideri Emin Duru, makarnalık dışında verimli bir bulgurluk buğdayı tarıma kazandırma maksadına ulaştıklarını belirterek, kıraç topraklara uygun ve susuzluğa güçlü özelliğiyle “Ahmet Buğdayı”nın büyük avantajlar sağladığını kaydetti.
Sıcaklıkların artması hasebiyle bu tohumun ekimini Kasım ayına kaydırdıklarını anlatan Duru, “Bu biçimde kısa müddette yetişen buğdayımızda daha yüksek randıman alacağımızı düşünüyoruz. Geçen yıl 200 dekarda yaklaşık 800 kilogram eser elde ettik. Tohumun toprağa adaptasyon mühletini göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bu noktadan hareketle 3-4 yıl sonra buğdayın yapısına nazaran üretim ölçüsünde kıymetli bir artış bekliyoruz. Daha fazla eser verdiği için sertifikalı buğdaylara yönelen çiftçilerimizin, randıman artışını gördükçe Ahmet Buğdayı’na daha fazla ilgi göstereceğine inanıyoruz. Lezzeti ve kalitesiyle üreticinin birinci tercihi olacağına inandığımız bu özel buğdayın Türk tarımında kalıcı olmasını sağlayarak geleceğe miras bırakmaya kararlıyız” diye konuştu.
Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi’nin Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Nevzat Aydın ise, genetik kaliteyi korumak üzere başlattıkları projeyle, kaybolmaya yüz tutan son derece kıymetli bir eseri Türk iktisadına kazandırmaktan büyük memnunluk duyduklarını söyledi. Prof. Dr. Aydın, 2 bin yıllık cet tohumu Ahmet Buğdayı’nın genetik mirasının gelecek kuşaklara aktarılmış olmasının topraklarla yine buluşulmuş olmasının ehemmiyet taşıdığını kaydetti.