ANKARA (İGFA) – Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yapım ihale süreci devam eden, üretim ihalesi devam eden ve inşaatı devam eden 34 adliye, 4 adli tıp kurumu ve 11 ceza infaz kurumu olmak üzere 49 projenin bulunduğunu, bunların başında Ankara Adalet Sarayı’nın yer aldığını belirtti. Bakan Tunç, ayrıca tarihi Yargıtay binasının tamiratının da sürdüğünü bildirdi.
Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) kapsamında yapılan görevlendirmelerdeki fiyatlarda artış yapılıp yapılmayacağına ait soruyu cevaplayan Bakan Tunç, konuyla ilgili Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığınca Türkiye Barolar Birliğinin görüşü alınarak her yıl 1 Ocak’tan itibaren geçerli olmak üzere fiyatların belirlendiğini söyledi. Tunç, 2022’de yüzde 30, 2023’te yüzde 122, 2024’te ise yüzde 58,4 oranında enflasyonun üzerinde artış yapıldığını belirterek, “Genç meslektaşlarımız genelde CMK’de misyon alıyorlar. Emeklerinin karşılığı olmadığını da biliyoruz. İnşallah yeni periyotta bu fiyatları daha hakkaniyetli bir halde, emeklerinin karşılığı olacak halde artırmanın çabası içinde olacağız.” diye konuştu.
Cezaevlerinde çıplak arama savlarının tekrar gündeme getirildiğini söyleyen Tunç, “Cezaevlerinde ‘çıplak arama’ diye bir konu kelam konusu değil. Kişi ve kurum güvenliği için ayrıntılı arama yapılabilir. Ayrıntılı arama sırasında da kişinin mahremiyeti korunmaktadır. Birtakım milletvekillerimiz azap argümanlarına değindiler. Azaba sıfır tolerans siyasetini 22 yıldan bu yana uyguluyoruz. Bu hususta da hassasız. Cezaevlerimizin memleketler arası kuruluşlar tarafından da denetlendiğini biliyorsunuz.” tabirini kullandı.
“İyi hal değerlendirmeleri”ne ait soru üzerine Tunç, “İyi hal kıymetlendirme sistemi objektif bir halde yapılıyor. 1 Ocak 2021’den 1 Kasım 2024’e kadar toplam 1 milyon 143 bin 290 kıymetlendirme yapılmış. Bu değerlendirmelerin yüzde 94’ü olumlu sonuçlanmış.” diye konuştu.
“REDDİ HAKİM YAPTIĞINIZ HAKİM”
TBMM’nin resmi internet sitesinde yer alan habere göre Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “etkin işleyen ceza adaleti sistemi ismine ne yapıldığına” ait soruya, “Soruşturma, kovuşturma ve infazdan oluşuyor ceza adaleti sistemi.” karşılığını verdi. Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nda kıymetli değişiklikler yapıldığını anımsatan Tunç, taammüden öldürme, taammüden yaralama, azap, cinsel atak, çocuk istismarı, uyuşturucu ve hırsızlık üzere cürümlerin cezalarının artırılarak toplumsal huzurun korunmasının amaçlandığını bildirdi.
Tunç, bayana yönelik şiddet cürmünün cezasının da artırıldığını, bayana yönelik taammüden yaralamanın tutuklama sebebi yapıldığını, ısrarlı takibin de hata olarak düzenlendiğini ve bayanların özgürlüğünün korunmasının amaçlandığını lisana getirdi.
Bilim komitelerinde ceza adaleti konusunda çalışmaların sürdüğünü belirten Tunç, şunları kaydetti:
“Tutuklama önlemiyle ilgili kamuoyunda lisana getirilen tenkitler var. Hatanın işleniş hali, kişinin kabahat sürece eğilimi ve kamu nizamı için tehlike oluşturması konuları dikkate alınarak yine bir düzenleme gereksinimi kelam konusu. Alışılmış ki kişi tutuklama, bir önlemdir. O manada tutuklama elbette ki somut kanıta dayanır. Kontrollü özgürlük uygulamaları ve toplumsal huzuru bozan hataların cezalarının yine kıymetlendirilmesine ait çalışmalar var.”
Bakan Tunç, “İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu hakkında Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret ettiği argümanıyla devam eden yargılamada, mahkeme yargıcının Samsun’a tayin edildiğine” yönelik telaffuzlara ait, “Bahsettiğiniz hakim İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri’nin avukatı tarafından ‘Tarafsızlığınızdan kuşku ediyoruz, sizi reddediyoruz.’ dediğiniz hakim. Reddi hakim yaptığınız hakim.” dedi.
“GÖRÜŞÜMÜZ ŞU; HERKESİ ORTAK BİR GAYE ETRAFINDA BİR ORTAYA GETİRMEK”
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin, Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğini ve milletlerarası toplumla temas halinde olduğunu belirterek, “Bizim görüşümüz şu; herkesi ortak bir gaye etrafında bir ortaya getirmek. Terörün olmadığı komşuların tehdit üretmeyen, dışlayıcı bir yapının oluşmadığı, azınlıklara eşit davranan, herkesin canından, malından emin olduğu, bulunduğu toprağından, vatanından edilmediği, mültecilerin geri döndüğü, ülkenin acil, ekonomik, finansal ve altyapı sıkıntılarına bir an evvel karşılık bulan bir siyaset.” diye konuştu.
Bakan Fidan, Türkiye’nin, Suriye siyasetine ait bir soruyu yanıtlarken, PKK terör örgütünün, bulunduğu her yerdeki partilere karşı olduğunu söyledi. Fidan, “Kimin ‘kürdofobik’ olduğu, kimin diğer Kürt entitelerinden alerji duyduğu tarihi olarak da data olarak da matematik olarak da ortada. Bu gerçeklik ortadayken, bizim Erbil ile olan münasebetlerimiz ortadayken, bizim Suriye’nin yasal Kürt siyasi temsilcileriyle olan bağlantılarımız ortadayken, bize silah çekene düşmanlık yapmamızı, ‘kürdofobik’ olarak nitelendirmeniz hiçbir gerçeklikle bağdaşmıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Fidan, vize sorunuyla ilgili şikayetler olduğunu hatırlatarak, bunların Türkiye’ye has problemler olmadığını söyledi. Yurt dışına gitme arayışında olanların sayısının giderek arttığını söz eden Bakan Fidan, bunun da vize oranlarının farklı formda yansımasına sebep olduğunu lisana getirdi.
Genel Heyette şahsı ismine kelam alan CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, basın özgürlüğünün sağlanamadığını öne sürdü. İktidarın yanlış siyasetleri nedeniyle yatırımcıların yurt dışını tercih ettiğini savunan Emre, gençlerin de “tükenmişlik sendromu” yaşadığını söyledi.
Yeniden Refah Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Bekin de şahsı ismine yaptığı konuşmada, Suriye’de yaşanan gelişmelerden dersler çıkarılması gerektiğini belirtti. Suriye konusunda kısa, orta ve uzun vadeli siyasetlerin hazırlanmasının değerli olduğunu lisana getiren Bekin, D-8 Ekonomik İşbirliği Örgütü’ne ehemmiyet verilmesini istedi.
Konuşmaların akabinde Genel Kurulda, TBMM, Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı ile bağlı kurumların 2025 yılı bütçeleri kabul edildi.
Görüşmelerde bugünkü program şöyle:
