Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) – Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Lider Hasan Küçük, son günlerde kamuoyunda lisana getirilen “Halep’ten gelen Suriyeliler geldikleri yere geri dönüyor, Selanik’ten gelen Museviler de geldikleri yere geri dönsün” tabirlerini yaptığı açıklama ile kınadı.
Genel Lider Küçük, son günlerde kamuoyunda lisana getirilen “Halep’ten gelen Suriyeliler geldikleri yere geri dönüyor, Selanik’ten gelen Museviler de geldikleri yere geri dönsün” tabirlerinin toplumsal barışa önemli ziyan verebilecek, ayrımcı ve ötekileştirici bir nitelik talşıdığını söyledi.
RUMELİ VE BALKAN COĞRAFYASINDAKİ VATANDAŞLARIMIZ BEDELLER ÖDEDİ
Rumeli ve Balkan coğrafyasında yaşayan soydaşların, tarihin her devrinde, Türk kimlikleri ve inançları nedeniyle ağır bedeller ödediğini belirten Küçük, “Bu ortada unutulmaması gereken en değerli ayrıntı da Balkanlarda yaşayan yahut oradan çeşitli sebeplerle tekrar Anavatana göç etmek zorunda kalan Evlad-ı Fatihanlar öz be öz Türk’tür ve 1352’den sonra peyder pey Anadolu’dan bu coğrafyaya göç eden atalarımızın torunlarıdır. Yani Anadolu’da yaşayan vatandaşlarımız ne kadar Türk ise, Balkan coğrafyasında yahut Selanik’ten göç edenler diye tabir kullanılan cetlerimiz da o kadar Türk’tür.” diye konuştu.
Küçük, ayrıyeten bu mevzuyu Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tek cümle ile çok hoş bir biçimde söz ederek, “Muhacirler kaybedilmiş topraklarımızın aziz anılarıdır ve onlar, ülkemizin ulusal birlik ve beraberliğini savunma ismine en ön safta yer alan kahramanlardır”. Bu nedenle, tarihimize, kültürümüze ve bağımsızlık gayretimize katkı sunan bu kıymetli toplulukların amaç alınması ya da küçümsenmesi asla kabul edilemez.”dedi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin, tarih boyunca Balkanlar’dan Kafkaslar’a kadar farklı coğrafyalardan gelen insanlara kucak açtığını da vurgulayan Küçük; “Milli benliğimizi, kültürel zenginliklerimizi ve tarihi hassasiyetlerimizi yaşatmayı misyon edinmiştir. Rumeli ve Balkanlar’dan göç eden biz Evlad-ı Fatihanlar, bu vatana olan sevgimiz ve bağlılığımızla, milletimizin en sadık evlatları olarak, her vakit Türkiye Cumhuriyeti’nin birlik ve beraberliğini savunmayı vazife bilmekteyiz.” diye konuştu.