İSTANBUL (İGFA) – Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sıhhati ve Güvenliği Kısım Lideri Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde 66 kişinin vefatına ve 51 kişinin yaralanmasına neden olan yangını kıymetlendirdi.
BU ÇEŞİT BİNALARDA YANGIN YÜKÜ HAKİKAT HESAPLANMALI!
Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, toplum olarak yangınla ilgili kâfi deneyimin olmadığına işaret ederek, “Yangın sırasında insan psikolojisiyle süratli ve düşünmeden kararlar alınabiliyor. Atlama üzere durumlar olabiliyor. Lakin bu durum tehlikeli sonuçlara yol açabiliyor. Oda şayet yangın alanından uzaksa, kapının altını ıslak havluyla kapatıp, pencereden işaret vererek tahliye takımlarını beklemek daha inançlı bir seçenek olabilir. Bununla birlikte, yangın odaya sirayet etmişse maalesef seçenekler hayli hudutlu hale geliyor. Bu tıp binalarda yangın yükünün yanlışsız hesaplanması, buna uygun tedbirlerin alınması ve gerekli müsaadelerin bu doğrultuda verilmesi gerekir. Ne yazık ki, mevcut durumda bu kriterlerin gereğince sağlanmadığı görülüyor.” diye konuştu.
“Oteller, okullar, hastaneler üzere toplu halde insanların bulunduğu binaların kesinlikle itfaiye tarafından tahliye planlarına uygun halde projelendirilmesi ve bu projelerin onaylanmış olması gerekir. Bu cins yerlerde çok sayıda insan bir ortada bulunabiliyor ve bu türlü durumlarda güvenlik tedbirleri büyük değer taşıyor.” diyen Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, yangının, başlangıç noktasından çok kısa bir mühlet içinde çatıya kadar ulaşarak süratle büyüdüğünü söyledi.
BİNANIN GERİSİNE ULAŞILAMAMASI BÜYÜK BİR PROBLEM…
Bu tıp yerlerde kullanılan dış materyallerin yanmaz özellikte olması, yangının yayılmasını önlemede kritik bir rol oynadığını da kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, şöyle devam etti:
“Yangının süratli yayılmasının sebebi şu; olağan bir yangının kimyasında, yanma sırasında hava ısınıyor ve ısınan hava üst yanlışsız hareket ediyor. Bu sıcak hava, gücüyle birlikte yükselerek yanıcı olan her şeyi birkaç dakika içinde tutuşturabiliyor. Burada kullanılan gereç de ahşap. Ahşap gereçler için yanmayı büsbütün önlemek mümkün olmasa da geciktirmek için çeşitli formüller uygulanabiliyor. Lakin burada bu tedbirler alınmamış üzere görünüyor. Binalar da epeyce eski yapılar. Kaçış nasıl yapılmış? Yangından kurtulmayla ilgili ne cins tedbirler alınmış? Onları da bilemiyoruz. Binanın gerisine ulaşılamaması büyük bir sorun. Proje neye nazaran yapılmış? O projede bunun da tedbirinin alınmış olması lazımdı.”
İTFAİYE GELENE KADAR NELER YAPILMALI?
İtfaiye gelene kadar nasıl davranılması gerektiğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Eğer odanızda yangın başlamamışsa, öncelikle odanın perdelerini sökün ve halıları geriye gerçek iterek yangının ilerlemesini engelleyin. Oda kapınızın altını ıslak bir bez yahut havluyla kapatarak duman girişini önleyin. Daha sonra pencereye çıkarak yardım işareti verin ve tahliye için bekleyin. Unutmayın, 3 metreden daha fazla yükseklikten düşme durumunda mevt riski artabilir; bu nedenle yüksekten atlamadan evvel dikkatli olun ve en son deva olarak değerlendirin. Ayrıyeten, bu ve gibisi bölgelerde en az iki araçlık bir itfaiye grubu bulundurulmalı ve oteller bu bahiste gerekli önlemleri almalıdır. Bölgede 2 araçlık itfaiye takımını otel ve ya oteller desteklemelidir.” diye konuştu.
BİNANIN ARDINA ULAŞMAK İÇİN EVVELCE BİR ÇALIŞMA YAPILMIŞ OLMALI…
Yeni binalarda bazen süslü bir giriş yapmak ismine itfaiye giriş yüksekliğinden daha alçak girişler yapıldığına vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Bu muhakkak olmamalı. İtfaiye grupları geldiğinde bu çeşit düşük girişler, müdahaleyi zorlaştırıyor. Oradan giremediklerinde, o alanı kırıp geçmek hayli vakit alabilir ve güç olabilir. Yangın durumunda, binanın gerisine ulaşmak için evvelce bir çalışma yapılmış ve uygun yollar oluşturulmuş olmalı. Fakat şu an orada kar olabilir, yol olmayabilir ya da yamaç nedeniyle erişim mümkün olmayabilir. Bu üzere durumlar evvelce planlanmalı ve tahliller üretilmelidir.” formunda konuştu.
Bu cins yangınlarda ateş çok süratli yayıldığı için “Çantamı alayım, cüzdanımı alayım?” üzere fikirlere girilmemesi gerektiğini, “Tahliye edin!” dendiği anda çabucak tahliye olunması gerektiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Bu hususta beşerler bazen yanlış bir karar verebiliyor. ‘Cüzdanım kaldı, alayım’ diye gidip, bu esnada boğulup hayatını kaybedebilirler. Buna da dikkat edilmesi gerekiyor. İnsanları, yangın ve afet anlarında ne yapacakları konusunda bilinçlendirmek çok değerli. Ne yazık ki, bu bahiste şimdi gereğince şuurlu değiliz.” dedi.
Otomatik söndürme sistemlerinin kurulmuş olması gerektiğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Ayrıca, oteller, hastaneler, üniversiteler, okullar üzere toplu halde insanların bulunduğu yerlerde dış cephelerin, bilhassa yangına uzun mühlet dayanabilen gereçlerden yapılması gerekiyor.” tabirinde bulundu.