İSTANBUL (İGFA) – Son yıllarda toplumsal hayatta, bireylerin şuurlu bir tercih olarak sunduğu ‘seçilmiş yalnızlık’ kavramı giderek daha fazla dikkat çekiyor. Lakin uzmanlar, bu akımın sanıldığı kadar sağlıklı bir tabir biçimi olmadığını vurguluyor.
Popüler medya ve toplumsal platformlar aracılığıyla, yalnız yaşamayı idealize eden, diğerlerinin sorumluluğunu almaktan kaçınan ve yalnızca ferdi hazlarını önceliklendiren bir hayat usulünün teşvik edildiğine dikkat çeken uzmanlar, bu durumun bireylerin özgür bir tercihi olmaktan çok, toplumsal ve kültürel dinamikler tarafından şekillendirildiğini belirtiyor.
Tüketim odaklı çağdaş sistemin bireyleri yalnızlığa yönlendirdiğini tabir eden Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Kısım Lideri Prof. Dr. Barış Erdoğan, tüm yaş kümeleri içinde kendilerini en fazla yalnız hissedenlerin 30’lu yaşlardaki beyaz yakalılar olduğuna dikkat çekiyor.
Beyaz yakalı çalışanların yalnızlıkla başa çıkmak için yeni prosedürler arayışında olduğu bu devirde, gerçek vakitli online eğitimler toplumsal etkileşimi, iş birliğini ve ruh sıhhatini güçlendirmek için ehemmiyetini artırdı.
Yalnızca iş süreçlerini destekleyen değil, birebir vakitte çalışanların toplumsallaşmasını sağlayan tahliller kritik hale geldi. Canlı gerçekleşen online eğitimler, çalışanların sadece yeni hünerler kazanmasını değil, tıpkı vakitte etkileşim içinde olduğu bir topluluğun kesimi hissetmesini de sağlıyor.
“RUH SIHHATİ İZNİ” SON YILLARDA YÜZDE 300 ARTTI
Küresel ve toplumsal krizler sebebiyle yaşanan ağır gerilim, ağırlaşan hayat şartları, ekonomik baskılar, değişen bağ ve çalışma biçimleri ve ferdî faktörlere bağlı olarak çalışanların yıllık müsaadelerini kullanma münasebetleri de değişiyor. Tertiplerin iş-yaşam istikrarına ve çalışanların tükenmişlik hissine yönelik geliştirdiği tahlillerden biri de bu bağlamda ‘ruh sıhhati izni’ oldu.
Yalnızlık hissinin iş dünyasındaki yansımaları giderek daha fazla görünür hâle geliyor. Yeni jenerasyon çalışma modellerinin de tesiriyle, birbirleriyle daha az etkileşime geçen çalışanların toplumsal bağları zayıflıyor. Uzaktan çalışmanın yerini çoğunlukla hibrit modellerin aldığı günümüzde, yalnızlık hissinin sebep olduğu problemler sırf ferdî refahı değil, aynı zamanda iş birliği, üretkenlik ve çalışan bağlılığını da direkt etkiliyor.
Uluslararası araştırmalar, son yıllarda çalışanların büyük çoğunluğunun yıllık müsaadelerini “ruh sağlığı” gerekçesiyle kullandıklarını gösterirken, uzmanlar bilhassa 2017’den 2023’e kadar olan devirde ruh sıhhati ile ilgili müsaadelerin yüzde300 oranında arttığını söylüyor. Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ) ve Milletlerarası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından yayınlanan raporlarda bilhassa, 2019 yılı prestijiyle dünya genelinde yaklaşık 1 milyar kişinin ruhsal bozukluk yaşadığı ve çalışma çağındaki yetişkinlerin yüzde15’inin ruh sıhhati problemleriyle karşılaştığı belirtiliyor. Ayrıyeten, depresyon ve anksiyete nedeniyle her yıl yaklaşık 12 milyar iş günü kaybedildiği ve bu durumun global iktisada yıllık yaklaşık 1 trilyon ABD doları maliyeti olduğu varsayım ediliyor.
ÇEVRİMİÇİ EĞİTİMLER VE AKTİVİTELER BİR ARADALIK HİSSİNİ GÜÇLENDİRİYOR
Çalışma modellerinde yaşanan dönüşümün profesyonellerde yalnızlık hissini derinleştirdiğine dikkat çeken Teedo CMO’su Cansu Karagül, “Teedo olarak, eğitim başlıklarımızı ve yaklaşımımızı, iş dünyasının ve profesyonel çalışanların değişen gereksinimlerine en güzel tahlilleri sunacak biçimde geliştiriyoruz. Türkiye’nin önde gelen üst seviye yöneticileri tarafından verilen eğitimlerde, iştirakçilerimiz aktüel iş hünerleri kazanmanın yanı sıra farklı bölümlerden meslektaşlarıyla kalıcı bağlar kurarak profesyonel bir topluluğun kesimi oluyor. Eğitmenlerimizden ve iştirakçilerimizden aldığımız geri bildirimlerde de eğitimlerin tamamlanmasından çok sonra dahi hem katılımcı-eğitmen hem de katılımcı-katılımcı ortasındaki irtibatın devam ettiğini duyuyoruz. Kendi işini kuranlar, dal değiştirenler, terfi alıp farklı duruma geçenler, farklı ülke pazarlarında sorumluluk üstlenenler,iş arayanlar yahut farklı motivasyondakiler, eğitim boyunca ve sonrasında hem eğitmenimizin hem de birbirlerinin tecrübelerinden faydalanıyor. Teedo artık Türkiye’nin tüm kentlerinden olmak üzere her kesimden, uzmanlıktan, yaştan ve cinsiyetten beyaz yakalı profesyonellerin bir ortaya geldiği bir meslek hub’ı haline geldi.” dedi.