İSTANBUL (İGFA) – Günümüzde finansal dolandırıcılık metotları giderek daha karmaşık bir hale gelirken, borç tahsilatı dolandırıcılığı da önemli bir tehdit olarak karşımıza çıkıyor.
Geleneksel dolandırıcılık sistemlerinden farklı olan bu tıp sahtekarlıklar, mağdurların mevcut finansal yükümlülüklerine dair baş karışıklığını kullanıyor ve süratli reaksiyon vermelerini sağlamaya çalışıyor.
Bir devlet kurumu ya da kurumsal bir şirket ismine aradığını belirten dolandırıcılar, “Hakkınızda yasal süreç başlatıldı”, “Ödemenizi bugün yapmazsanız icra süreci başlayacak” üzere tehditkar iletiler yahut aramalar gerçekleştiriyor. İnsanların bu türlü durumlarda paniğe kapılmaması gerektiğini, itidalli ve şuurlu hareket etmenin en kıymetli korunma metodu olduğu tabir eden Laykon Bilişim’in Operasyon Yöneticisi Alev Akkoyunlu, borç tahsilatı dolandırıcılığının belirtilerini ve korunma formüllerini sıraladı.
BORÇ TAHSİLATI DOLANDIRICILIĞI NASIL ANLAŞILIR?
1. Yazılı bildirim talep edin. Gerçek bir borç tahsilatçısı, borçlu şahsa yazılı bir bildirim sağlamalıdır. Şayet bu bilgiler birinci telefon konuşmasından sonra kişinin eline ulaşmadıysa, bunun bir dolandırıcılık olma ihtimali yüksektir.
2. İtiraz etme hakkınızı kullanın. Şayet talep edilen borcun yasal olup olmadığından kuşku ediliyorsa, kişi bunu yazılı olarak itiraz etme hakkına sahiptir. Ekseriyetle bu cins dokümanları sunmaktan kaçınan dolandırıcılara karşı, doğrulama talep etmek en inançlı yollardan biridir.
3. Saygılı irtibat talep edin. Gerçek bir tahsilat sorumlusu, şahsa karşı saygılı bir söz kullanmak zorundadır. Taciz, tehdit yahut makul olmayan saatlerde (örneğin sabah 8’den evvel yahut akşam 9’dan sonra) aramalar yapamaz. Bu cins davranışlar, dolandırıcıların uyguladığı baskılardan biridir ve bu durumda derhal durumu bildirmek gerekir.
BORÇ TAHSİLATI DOLANDIRICILIĞINA KARŞI 4 KORUNMA YÖNTEMİ
1. Hiçbir borcunuz olmadığını biliyorsanız telefonu kapatın. Ödenmemiş bir kredi yahut vadesi geçmiş bir fatura bulunmuyorsa, borç tahsilatı savıyla gelen aramalara karşı dikkatli olunması gerekiyor. Bu tıp durumlarda, dolandırıcılarla irtibata geçmek yerine görüşmeyi sonlandırmak ve tekrarlayan aramaları görmezden gelmek en inançlı yol olarak öne çıkıyor.
2. Borç durumu direkt finans kuruluşlarından denetim edilmeli. Kuşkulu bir borç tahsilat talebiyle karşılaşıldığında, argümanın doğruluğunu teyit etmek için bankalar yahut kredi kartı şirketleriyle direkt irtibata geçmek değer taşıyor. Yetkili finansal kuruluşlar, müşterilerine borç durumları hakkında en hakikat bilgiyi sağlıyor.
3. Kredi raporu üzerinden doğrulama yapılmalı. Kişinin ismine açılmış bir borç olup olmadığını anlamak için kredi raporunun sistemli olarak denetim edilmesi ehemmiyet taşıyor. Kredi raporunda ilgili borç görünmüyorsa bu durum, dolandırıcılık kuşkusu doğurabilecek kıymetli bir gösterge olarak yer alıyor.
4. Yetkili mercilere bildirimde bulunulmalı. Borç tahsilatı dolandırıcılığına maruz kalan şahısların, olayı yetkili mercilere bildirmesi büyük kıymet taşıyor. Türkiye’de Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Hatalarla Gayret ünitesi, Tüketici Hakem Heyetleri ve Cumhuriyet Savcılıkları, bu cins dolandırıcılık teşebbüslerini inceleyerek gerekli tüzel süreci başlatabiliyor. Ayrıyeten, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Türkiye Bankalar Birliği’ne yapılan ihbarlar, uydurma tahsilatçıların tespit edilmesine yardımcı olabiliyor.