İSTANBUL (İGFA) – İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hizmet ve İrtibat Kümesi iştiraki Kültür AŞ bünyesindeki Dijital Tecrübe Müzesi, ziyaretçilere dinamik bir öğrenme ortamı sağlamak ve etkileşimli teknoloji tecrübesini tam manasıyla sunabilmek maksadıyla kapsam alanını genişletiyor.
Dijital teknolojiler ve multidisipliner yaklaşımla hazırlanan etkileşimli stantlara mesken sahipliği yapan yapı, Dijital Tecrübe Merkezi olarak ziyaretçilerini ağırlamaya devam edecek.
Yerli yaratıcılığın global bir tecrübeyle buluşma noktası olan merkezde 3 ve 4 boyutlu tecrübe imkanı sağlayan tüm teknolojiler için gerekli yazılımlar Türk yazılımcılar tarafından geliştirildi. Kapsayıcı tecrübesi desteklemek üzere inşa edilen teknoloji; her yaştan ziyaretçinin, merkezi her ziyaret ettiğinde farklı ve eşsiz bir tecrübe yaşaması için incelikle tasarlandı.
Sanal gerçeklikten artırılmış gerçekliğe, dokunmatik ekranlardan yapay zekâ dayanaklı interaktif uygulamalara kadar geniş bir teknoloji yelpazesi kullanılarak, ziyaretçilere yapıtlarla direkt bir irtibat ve etkileşim kurma fırsatı sunuluyor.
“GELENEKTEN GELECEĞE: KÜLTÜREL BELLEĞİN DİJİTAL YANSIMALARI” STANDI ZİYARETÇİLERİNİ BEKLİYOR
Ramazan ayına özel olarak hazırlanan Gelenekten Geleceğe: Kültürel Belleğin Dijital Yansımaları standı 4 Mart prestijiyle DDM’de ziyarete açılıyor.
Dört farklı dijital oda ve iki koridor aracılığıyla ziyaretçilere çok katmanlı bir tecrübe sunacak olan stant, klasik Türk sanatlarının vakitsiz hoşluğunu ve derinliğini, yapay zekâ, sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik ve interaktif projeksiyon üzere çağdaş dijital araçlarla yine yorumlayarak kültürel belleğin dijital çağdaki yansımalarını keşfetmeye davet ediyor.
Zafer Algöz’ün sesiyle Immersive Karagöz Hacivat, Sanal Gerçeklikte Kültürel Miras Canlandırması, Holografik Meddah, İnteraktif Ebru ve Üretken Yapay Zekâ üzere eserler, ziyaretçilerine eşsiz bir dijital tecrübe sunmayı vaat ediyor. Standın sanatkarları ortasında Apollo XR, Dolkun Production, Gökalp Gönen, Hakan Yılmaz, Seyd Ahmet ve Süleyman Yılmaz üzere değerli isimler yer alıyor. 11 yapıttan oluşan stant, klâsik sanatların dijital çağda nasıl hayat bulduğunu ve geleceğe nasıl taşınabileceğini gözler önüne seriyor.