İSTANBUL (İGFA) – Kişiselleştirilmiş tedavilerin kanser tedavisinde ihtilal niteliğinde olduğunu belirten Bayındır Söğütözü Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kısım Lideri Doç. Dr. Ece Esin, genetik haritalama sayesinde en uygun tedavinin belirlendiğini, böylelikle muvaffakiyet oranının yükseldiğini ve yan tesirlerin önlendiğini vurguladı.
‘Bireyselleştirilmiş Tedavi’ kavramı, Amerika Gıda ve İlaç Denetleme Ajansı tarafından, ‘doğru kişinin, yanlışsız vakitte gerçek dozda, gerçek ilaç ile tedavi edilmesi’ olarak tanımlanıyor. Daha geniş manada, kişiselleştirilmiş tedavi her bir bireyin kendi gereksinimleri doğrultusunda, kendi özelliklerine göre ayarlanmış, kendi seçimleri de göz önünde bulundurularak tıbbi bakım ve hizmetin her kademesinde (prevansiyon-tanı-tedavi ve takip) şekillendirilmesi olarak söz ediliyor.
KANSER HÜCRELERİ BİREYE ÖZEL GENETİK ŞİFRE TAŞIYOR
Kanserin kişinin kendi sağlıklı hücrelerinden gelişdiğini ve her hücrenin bireye özel genetik şifre taşıdığını belirten Doç. Dr. Ece Esin, “Kanser hücresinin genetik haritasının çıkarılması tedavi muvaffakiyetini yükselttiğini belirterek ,”Genetik haritalama sayesinde kanserli hücrelerin yapısı ayrıntılı bir biçimde incelenerek, hangi tedavi prosedürünün hastaya en uygun olduğu belirlenebiliyor. Hastalığın seyri sırasında uygulanan moleküler genetik testler sayesinde, hangi kemoterapi ilacının hangi hastada daha yararlı olabileceği dahi saptanabiliyor ve hastanın uygulanacak gayeye yönelik tedaviden göreceği yararın ortaya çıkarılması mümkün olabiliyor.” dedi.
Genetik testlerin, kanserli hücrelerin hangi tedaviye daha âlâ cevap vereceğini öngörerek tedavinin aktifliğini artırdığını ve hastaları gereksiz tedavi yükünün olumsuz tesirlerinden koruduğunu bildiren Doç. Dr. Esin, “Bireyselleştirilmiş tedaviler ile hastanın kansere neden olan hücrelerine yönelik genetik haritaları çıkartılarak hastaların genetik şifreleri çözülüyor. Son yıllarda kanserin çoğalma yollarını keserek tümör hücrelerinin vefatına yol açan son derece tesirli ‘akıllı ilaç’ ya da ‘hedefe yönelik ilaç’ olarak da isimlendirilen tedavilerin keşfedilmesi kanser tedavisinde yeni bir çığır açtı. Kişiselleştirilmiş tedavi sayesinde hastaların kanser dokusu yahut kanında dolaşan tümör DNA’sı incelenerek maksada yönelik tedavilere uygunluk tespit edilebiliyor.“ diye konuştu.
Hastaya, bireye özel tedavi seçeneği sunabilmek için kişinin kanser dokusu yahut kanında dolaşan tümör DNA’sının elde edilerek tümörün akıllı ilaçlara uygun olup olmadığının test edildiğini aktaran Doç. Dr. Esin, hedefe yönelik tedavi kararının nasıl verildiğini şöyle anlattı:
“Günümüzde moleküler patoloji olarak isimlendirilen hassas gen tahlil formülleri ile kanserleşme sürecinde ana rol alan gen bozuklukları saptanmaya çalışılır. Elde edilen sonuçlardan yola çıkarak, günümüze kadar yapılan çalışmalar ve elde var olan amaca yönelik tedavi ilaçları gözden geçirilerek multidisipliner onkoloji takımınca bu durum kıymetlendirilir ve hastaya uygun tedavi seçeneğine karar verilir.”
GENETİK TARAMA HANGİ KANSERLERDE YAPILIYOR?
Bazı moleküler genetik testlerin dar paneller halinde ülkemizde de uygulanabiliyor iken birden fazla geniş panel testlerinin Amerika ve Avrupa’daki birtakım merkezlerde incelendiğini belirten Doç. Dr. Ece Esin, “İsteyen hastaların kan ya da biyopsi örnekleri bu laboratuvarlara gönderilip alınan sonuçlara nazaran tedavileri planlanıyor. Genetik testler, başta akciğer, göğüs, kalın bağırsak, böbrek ve melanom ismi verilen cilt kanserlerinin özel bir tipinde olmak üzere birçok kanser tipinde yavaş yavaş kullanıma giriyor. Bu genetik haritalama formülü ile tıpkı vakitte immünoterapi tedavilerinin de ne derece tesirli olabileceği tespit edilebiliyor.” diye konuştu.