KAYSERİ (İGFA) – Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) 2025 şubat ayı meclis toplantısı, Meclis Başkanı Abidin Özkaya Başkanlığında, meclis üyeleri, meslek komitesi üyeleri, disiplin kurulu üyeleri, yüksek istişare kurulu üyeleri ve Kayseri Genç Girişimciler İcra Kurulu üyelerinin iştiraki ile gerçekleştirildi.
Toplantının açılış konuşmasını yapan KAYSO Meclis Başkanı Abidin Özkaya, son birkaç yıldır global ekonomilerdeki çalkantıların istikrarları çık süratli değiştirdiğini, bilhassa ABD’den gelen meçhul ve ani kararları tüm dünyayı etkilediği üzere Türk iktisadında etkilediğini belirterek, bu süratli değişim karşısında ülke konum almanın epey zorlaştığını söyledi.
Yakın coğrafyamızda yaşanan sıcak çatışmaların da Türkiye’yi olumsuz etkilediğine dikkat çeken Özkaya, “Ülkeler ortası savaşa dönüşen gümrük tarifeleri, Avrupa’da yaşanan ekonomik sakinlik ve güvenlik sorunu, iç siyasetimizdeki süratli ve yapay gündem unsurları ekonomik riskler oluşturmakta olup, başka yandan da kimi fırsatları ülkemize sunmaktadır. Burada çok kıymetli olduğuna inandığımız ve çok da huzursuz olduğumuz Çin faktörü var. ABD’nin Çin malları üzerine koyduğu gümrük tarifeleri birtakım Güney Asya’daki ve Doğu Avrupa’daki ülkelerin bize nazaran maliyet avantajları bizim klasik pazarlarımızı tehdit etmeye başlamış olup ihraç pazarlarımıza ucuz eser baskısı yapmaya başlamıştır” dedi.
Yurt içerisinde de bir ekip problemlerin devam ettiğine vurgu yapan Özkaya, “Kur faiz ve enflasyon üçgeninde şimdi arzuladığımız düzeylerin çok gerisindeyiz. Finansa erişim meselemiz hala artarak devam ediyor. Ticari kredi kartlarındaki limit daralması maalesef arz istikametinde baskılamaya, üretimi kısıtlamaya katkı sunuyor. Kurlarındaki artışın enflasyonun çok gerisinde kalması yurt dışı rekabet gücümüzü olumsuz etkilenmeye başlamış olup emek ağır kesimlerimizde pazar kayıpları hızlanmıştır. Ayrıyeten birtakım istihdamın yüksek dallarımızda artık yeni yatırımlar yapılmayıp mevcutlardan da becerebilenlerin yurt dışına tesislerini taşıdığını takip ediyoruz. Bu ve buna misal olumsuzluklarını daha da artırması için üretim bölümünün üzerindeki gereken yükler alınmalı, imalatçı ihracatçılarımıza birtakım ülkelerin uyguladığı üzere %5-7 üzere kur dayanağı verilmelidir. Bu geçiş devirlerinde bu tıp dayanakların misli ile ekonomimize ihracatımıza ve istihdamımıza müspet olarak döneceği unutulmalıdır” halinde kelamlarını tamamladı.
Konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen KAYSO Yönetim Kurulu Lideri Mehmet Büyüksimitci, konuşmasının başında meclis üyelerinin Ramazan Bayramını tebrik ederek, bayramın ülkemize, milletimize ve tüm İslam âlemine sıhhat, huzur ve memnunluk getirmesini diledi.
2024 yılı büyüme sayılarını kıymetlendiren Lider Büyüksimitci, “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan sonuçlara nazaran, Türkiye iktisadı geçen yıl yüzde 3,2 büyürken, 2024’ün son çeyreğinde de yüzde 3 büyüme kaydetti. Böylesi sıkıntı devirde büyüme sayıları elbette umut verici lakin en sağlıklı büyümenin, üretimle ve ihracatla olduğunu da belirtmek isterim” dedi.
Büyümeye bilhassa iç talebin ve inşaat bölümünün katkı sağladığını belirten Büyüksimitci, “Oysa ülkemizin istikrarlı ve sürdürülebilir kalkınma maksatlarına ulaşması için sınai üretime büyük ehemmiyet verilmesi gerekiyor. Yatırım ortamının güzelleştirilmesi ve finansmana erişimin kolaylaştırılması ülkemizin uzun vadeli büyüme potansiyelini artıracaktır. Bir evvelki çeyreğe nazaran net ihracatın büyümeye katkısının azaldığını görüyoruz. Sanayi bölümünün yine ivmelenmesi için rasyonel ekonomik siyasetler vakit kaybetmeden hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
“Bankalar Faiz İndirimlerini Ticari Kredilere Yansıtmalı”
Ticari kredilere ait büyüme kısıtlarının yine gözden geçirilmesi gerektiğine vurgu yapan Büyüksimitci, “Merkez Bankası son yaptığı toplantıda, siyaset faizini 2,5 puan düşürerek yüzde 42,5’e çekti. Bu kararla Merkez Bankası siyaset faizi 3 ayda 7,5 puan inmiş oldu. Bankalar mevduat faizlerine bu indirimleri anında yansıtıyor. Lakin, ticari kredi faizleri tıpkı oranda inmiyor. Bu indirimi öncelikli olarak KOBİ kredi faizlerine yansıtmalarını, üretime, yatırıma ve istihdama takviye olmalarını bekliyoruz. Ticari kredi büyümesine getirilen sınırlamalar da iktisatta maliyetleri artırıp, arzı kısıtlayarak enflasyonist baskı oluşturuyor. Öncelikle KOBİ kredilerinden başlayarak ticari kredilere ait büyüme kısıtlarının gözden geçirilmesi gerekiyor” dedi.