İSTANBUL (İGFA) – İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin yeni yapımı La Traviata Operası, geçtiğimiz gün gerçekleşen prömiyeri ile sanatseverleri büyüledi. Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Salonu’nda gerçekleşen prömiyerde, “La Traviata” hem müziği hem de öyküsünün derin trajedisi ve karakterlerinin unutulmazlığıyla, sanatseverlere unutulmaz bir gece yaşattı.
Devlet Opera ve Balesi Başrejisörü Recep Ayyılmaz’ın sanatın tüm kollarından yararlanarak ortaya çıkardığı yorumu ile sahnelediği “La Traviata” izleyiciyi, kendisini sadece bir operada değil, insanlığın en temel hislerini işleyen bir hayat tablosunun içinde bulmaya davet etti.
Alexandre Dumas’nın (oğul) 1848 yılında kaleme aldığı Kamelyalı Bayan romanı elde ettiği muvaffakiyetin akabinde yalnızca edebiyat dünyasında değil, tiyatro ve bale üzere sahne sanatlarında da yankılanarak vakitsiz bir kıssaya dönüşen ölümsüz bir eser.
Giuseppe Verdi’nin bu eşsiz kıssayı operatik bir başyapıta dönüştürdüğü La Traviata, opera tarihinin en çok sahnelenen ve hayranlık uyandıran yapıtlarından biri olarak tahtını koruyor. Verdi’nin “Rigoletto – Vilayet Trovatore – La Traviata” üçlemesinin en tanınmış yapıtıdır La Traviata… Francesco Maria Piave’nin yazdığı libretto, Alexandre Dumas’nın (oğul) romanının özünü kusursuz bir formda sahneye taşıyor. Verdi’nin müziği, bu öyküye kozmik bir ruh kazandırırken; Violetta’nın melankolisi, Alfredo’nun tutkusu ve Germont ailesinin toplumsal baskıları, her biri başka farklı, müzikal olarak canlandırılarak her notada ve her melodide, karakterlerin yaşadığı duygusal fırtınalar gözler önüne seriliyor.
La Traviata, yalnızca bir aşk öyküsü değil, tıpkı vakitte periyodun toplumuna tutulan bir tenkit aynasıdır. Paris’in cümbüş dolu yüzeyinin altında, toplumsal tabular, bayanlara biçilen roller ve aşkın özgürleştirici gücü sorgulanıyor. Violetta, hem güçlü hem de kırılgan bir karakter olarak, bu çatışmaların tam merkezinde yer alıyor. Onun trajedisi, ferdi dilekler ile toplumsal normlar ortasındaki uzlaşmaz tansiyonun bir yansımasıdır.
Temsilde İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası’nı Alessandro De Marchi yönetti. Recep Ayyılmaz’ın sahneye koyduğu ve dramaturjisini üstlendiği La Traviata’nın dekor tasarımı Çağda Çitkaya, kostüm tasarımı Gizem Betil, ışık tasarımı Yakup Çartık imzalı. İstanbul Devlet Opera ve Balesi Korosu’nu Paolo Villa’nın yönettiği yapıtta koreografi ise Kürşat Kılıç’a ilişkin.
“La Traviata” Operası’nın prömiyerinde; Violetta Valery rolünde Dilruba Bilgi; Alfredo Germont rolünde Mert Süngü; Giorgio Germont rolünde Serhat Konukman; Flora Bervoix rolünde Elif Tuğba Tekışık; Gastone rolünde Yoel Keşap; Barone Douphol rolünde Burak Kul; Marchese d’Obigny rolünde E.Erdem Gedik; Dottore Grenvil rolünde Fazilet Sakarya; Annina rolünde Gülgün Özyiğit; Giuseppe rolünde Anıl Başkan; Comissionario rolünde Çağdaş Bektaş; Alexandre Dumas (Fils) rolünde Selim Borak; Guiuseppe Verdi rolünde ise Oktay Aksoy sahnedeydi.