KONYA (İGFA) – Konya Büyükşehir Belediyesi Gençlik Meclisi ve Selçuk Üniversitesi Hukuk Akademisi Topluluğu’nun düzenlediği “İnsanlığın Kanayan Yarası Soykırım: Filistin ve Doğu Türkistan” bahisli konferansa Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) 29. Dönem Başkanı Mustafa Şentop konuk oldu.
Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Konferans Salonu’nda Hukuk Akademisi ve Mesleksel Gelişim Koordinatörü Mustafa Bahadır Güven’in açış konuşmasının akabinde kelam alan Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Ak, programa teşrif eden Mustafa Şentop’a teşekkür ederek, insanlığın vicdanında derin yaralar açan bir soruna dikkat çekmek için bir ortaya geldiklerini söyledi.
“BU COĞRAFYALARDA YAŞANAN ACILAR HEPİMİZİN ORTAK ACISI, ORTAK MESELESİDİR”
Konya Büyükşehir Belediyesi Lider Vekili Mustafa Uzbaş, “İnancımızın, tarihimizin ve medeniyetimizin ortak mirası olan Kudüs hepimizin kalbinde özel bir yere sahip. Doğu Türkistan ise Türk İslam coğrafyasının kadim bir modülü. Bu coğrafyalarda yaşanan acılar hepimizin ortak acısı, ortak meselesidir” diye konuştu.
Uzbaş, “İnsan haklarını hiçe sayarak tüm dünyanın gözleri önünde katliam yapanların hak ettikleri cezayı bir an evvel almasını temenni ediyorum. Konferansı düzenleyen Selçuk Üniversitesi Hukuk Akademisi Topluluğuna ve Büyükşehir Belediyesi Gençlik Meclisimize çok daha adil ve yaşanabilir bir dünya ismine öncülük ettikleri için teşekkür ediyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Daha sonra Medipol Üniversitesi Araştırma Vazifelisi Seniha Begüm Şentop Atıcı, “İşgal Bölgelerinde Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Kontratlarının Uygulanabilirliği” hakkındaki kaleme aldığı tezleri ve bu husustaki çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Programa katılan TBMM 29. Dönem Başkanı Mustafa Şentop, dünyanın birçok yerinde insanlığa karşı büyük kabahatler ve zalimlikler işlendiğini lakin Filistin ve Gazze’nin çok yeni ve çok kıymetli olduğunu lisana getirdi.
Şentop, “Doğu Türkistan da var, Myanmar da var uzun vakittir devam eden. Asya’da, Afrika’da bu zulümlerin de muhatabı büyük ölçüde Müslüman topluluklar. Ama Filistin, Gazze ve Kudüs’ü farklı kılan bir konu var. Aslında yalnızca Filistin, Gazze ve Kudüs’ü söz etmiyor. Bu bölgeler dünya nizamının anahtar sözleridir. 2. Dünya Savaşı sonrası özellikle tahkim edilen o dünya nizamını bu sözlerle ifade ediyoruz. Yani Filistin’i, Gazze’yi, Kudüs’ü konuşurken buraları konuşmuyoruz. Hasebiyle bunu yalnızca Gazze’de yaşayan kardeşlerimizin Filistin’in, Kudüs’ün sorunu olarak görmek yanlış olur. 2. Dünya Savaşı sonrası tahkim edilen bir dünya sistemini esasen konuşuyoruz, tartışıyoruz. O bakımdan özel bir yeri var. Tabi dünyanın diğer bölgelerinde gerçekleşen soykırımları, insanlığa karşı cürümleri ve zulümleri de unutmuş değiliz. Lakin bütün bunların temelinde bu mevcut dünya nizamı var ve bizim hesaplaşmamız gereken temel muhatap da bu düzendir” diye konuştu.