BURSA (İGFA) – Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim üyesi ve birebir zamanda Müsilaj Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi’nde yayılan müsilaj sıkıntısıyla ilgili yeni paylaşımda bulundu.
12 Mart Çarşamba gününe ait Bandırma’dan çekilen görüntüyü toplumsal medya hesabından paylaşan Prof. Dr. Sarı, 3 metre derinlikte deniz çayırlarının üzerini kaplamış müsilaj kümelerinin görüldüğünü belirterek, “3 metre böyleyse, derinleri varın siz hesap edin. Ya da sular ısındığında yüzeye çıkacak müsilajın yoğunluğunu iddia edin” yorumunda bulundu.
Sular Isınıyor, Müsilaj Yüzeye Yaklaşıyor!
Görüntü 12 Mart 2025 çarşamba günü Bandırma'da çekildi. 3 m derinlikte deniz çayırlarının üzerini kaplamış müsilaj kümelerini görüyorsunuz. 3 m böyleyse, derinleri varın siz hesap edin. Ya da sular ısındığında yüzeye çıkacak müsilajın… pic.twitter.com/9Yrz9L7tgk
— Mustafa SARI, Prof. Dr. (@profmustafasari) March 12, 2025
Ekim sonunda başlayan ve kesintisiz biçimde ağırlaşarak devam eden müsilajın deniz ekosistemi üzerindeki tesiri gitgide ağırlaştığını tabir eden Prof. Dr. Sarı, “Pinalar, deniz çayırları, mercanlar üzerlerini örten müsilajın altında nefes almaya, yaşama tutunmaya çalışıyor. Yüzeyde görmediğimizden şimdi yok saydığımız için olacak şimdi müsilaja neden olan tesirlere yönelik elle tutulur bir müdahale yok. Bilim insanları konuşuyor, uygulayıcılar susmaya devam ediyor” diyerek hususun vahametine dikkati çekti.
“Önümüzdeki haftalarda hem hava, hem sular ısınacak” diyen Prof. Dr. Sarı, paylaşımında, “Suların ısınmasıyla birlikte fitoplanktonun ünite hacimdeki sayısı daha da artacak. Müsilaj oluşumu da bunu takiben ağırlaşacak. Ağırlaşan müsilaj yüzeye çıkmaya başlayacak. Denize boca edilen atıkları hemen durdurmak mecburiyetindeyiz. Denizi kim kirletiyorsa partiden, daldan, sahibinin kim olduğundan bağımsız biçimde yaptırım uygulamak zorundayız. Arıtma tesisleri çalışır hale getirilmeli, ivedilikle. Çünkü denizdeki balıkların, yengeçlerin, pinaların, mercanların kimin bakan veya belediye başkanı olduğu ya da fabrika sahibinin kim olduğuyla ilgileri yok. Onlar yalnızca konutları olan denizde huzurla, sıhhatle yaşamak istiyorlar. Kirliliği durdurmadan müsilajdan kurtulamayacağız! Müsilaj Marmara Denizi için kalıcı bir felakete dönüşmeden lütfen harekete geçelim” tabirlerine yer verdi.