ANKARA (İGFA) – TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu Başkanı Fatih Dönmez’in açılış konuşmasının akabinde, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi yetkilerince sunum yapıldı, milletvekillerinin soruları yanıtlandı.
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Lider Vekili Yusuf Tancan, komiteye yaptığı sunumda, ofis olarak 4 ana başlıkta çalışma yürüttüklerini bildirerek, bunlardan birinin de yapay zeka olduğunu kaydetti. Tancan, bilginin, günümüzde ekonomik kalkınmanın ve rekabetin kilit ögesi durumunda olduğunu belirterek, “Devletlerin gücü artık bilgiden kıymet üretebildikleri ölçüde artmakta. Büyük hacimli ve anlamsız bu data yığınlarından paha üretmenin en tesirli aracı ise yapay zeka.” diye konuştu.
Yapay zekanın, insan nefesinden muhtemel hastalıkları tespit edebilecek bir düzeye ulaştığına dikkati çeken Tancan, “Makineler artık yalnızca düşünmüyor; görme, duyma, dokunma, tat ve koku üzere tecrübeleri de dijital ortamda dahi olsa sağlayabiliyor. Çabucak her alanda uygulanma potansiyeli olan bu teknolojinin, global ekonomik büyüme üzerinde son derece belirleyici olacağı artık genel bir kabul görüyor.” tabirlerini kullandı.
Tancan, yapay zeka teknolojilerine hakimiyetin, global güç çekişmesinin ana fay sınırlarından biri pozisyonunda olduğunu belirterek, yapay zekanın elektrik, nükleer ve uzay teknolojisi ve internet üzere büyük bir tesir yaratacağının yaygın bir formda kabul gördüğünü aktardı.
Bu potansiyelin farkında olan ülkelerin hem bu teknolojiyi yanlışsız anlamaya hem de uygun siyaset ve stratejiler geliştirmeye çalıştıklarını kaydeden Tancan, “Bu ihtilale ayak uydurabilmek için 60’tan fazla ülke yapay zeka stratejisi hazırladı. Bu dönüşümü ıskalayan ülkeleri ise güçlü bir gelecek bekliyor. Türkiye bu bahiste erken aksiyon alan ülkelerden biri durumunda. Bahsin Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde de ele alınması, güçlü siyasetlerin benimsenmesi açısından hayli değerli.” değerlendirmesinde bulundu.
Dijital Dönüşüm Ofisi Lider Vekili Yusuf Tancan, yapay zekanın temelde bilgi ile eğitilmiş bir istatistiksel model olduğunu ve her istatistiksel model üzere hudutlu bilgi ve algoritmalarla çalıştığını kaydederek, “Haliyle her sorunu çözebilecek sihirli bir değnek değildir. Teknik kısıtları vardır. Birçok durumda insan nezareti gerektirir ve eğitmek için kullanılan bilgi setlerindeki eksiklikler karar verme kalitesine direkt yansır. Hasebiyle insanın bilgi, his, algı, ahlak, kültür, inanç üzere ögeleri kullanarak işlettiği karar verme düzeneğine nispetle çok daha kolay bir mantık süzgecinin ve istatistiksel modelin olduğu bir karar verme sisteminin devrede olduğunu bilmemiz gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Yapay zekanın, hayatın birçok noktasında iş süreçlerini kolaylaştıran ve hızlandıran bir teknolojik araç olduğunu söyleyen Tancan, öbür taraftan insan üzere düşünen, hisseden ya da şuur sahibi olmadığı dikkate alındığında, geliştirilmesi ve uygulanmasına yönelik etik kuralların ve yasal düzenlemelerin oluşturulmasının da son derece değerli bir gereksinim olduğunu lisana getirdi.