abdpost.com / ABD (İGFA) – 2024 Amerikan başkanlık seçimlerinin akabinde dünya, büyük bir dönüm noktasına gelmiş durumda. Donald Trump’ın yine lider seçilmesi, yalnızca Amerika’yı değil, tüm dünyayı derinden etkileyen bir gelişme olarak öne çıkıyor.
Başta Hollywood yıldızları olmak üzere birçok ünlü isim, Trump’ın Amerika’ya büyük ziyanlar vereceğini argüman ederek, seçilmesi halinde ülkeyi terk edeceklerini açıklamıştı. Bu ünlü isimler, seçim sonuçlarından çabucak sonra İtalya’dan konut satın almaya yada Kanada’ya yerleşmeye karar verdi.
.
“TRUMP’IN KAZANMASI İNSANLIK İÇİN İKİNCİ BİR ŞANS”
Gazeteci Elif Kask Pisacane, seçimin insanlık için bir dönüm noktası olduğunu vurgularken, bu seçimle birlikte yeterli ve makus ortasındaki farkların daha belirginleşeceğini, artık insanların yalnızca milliyetleriyle değil, insanlıklarıyla değerlendirileceğini belirtti. Pisacane, seçim süreciyle ilgili Trump’a yönelik yapılan olumsuz yorumların aslında makûs niyetli bir algı yaratmaya yönelik olduğunu tabir etti. Bilhassa Amerikan ana akım medyasının, Hollywood yıldızlarının ve büyük medya kümelerinin Trump’a karşı yürüttüğü kampanyalar, küresel çapta önemli bir tesir yaratmıştı. Lakin, Pisacane’ye nazaran, bu etkileşim halkın gözünü açtı ve büyük medya, toplumu manipüle etme gücünü kaybetti.
Ünlü talk-show sunucusu Okan Bayülgen’in programına katılan Meltem Cumbul, Trump’ın yine lider seçilmiş olmasına Hollywood’daki arkadaşlarının üzüldüğünü belirtmişti. Fakat, bunun nedeni Trump’ın kazanması mı, yoksa art planda saklanan öteki bir sıkıntı mi?
Hollywood dünyasının en büyük isimlerinden Jennifer Lopez’in, Trump’a karşı verdiği gayret ve onun karşısında ağlayarak halkı uyandırmaya çalışması ise öteki bir dikkat alımlı nokta. Lakin Lopez’in bu duruşu, P Diddy evrakları üzere karanlık geçmişi olan isimlere karşı sessiz kalmasını da beraberinde getiriyor. P Diddy, geçmişteki en büyük cürüm örgütlerinden biri olarak biliniyor, lakin Hollywood’un bu mevzuda sessiz kalması başları karıştırıyor.
TRUMP’A YÖNELTİLEN TEMELSİZ “IRKÇI” İDDİALARI
ABDPost.Com’un haberine nazaran Trump’ın başkanlığa tekrar gelmesinin, dünya için bir felaket olmadığını, bilakis insanlık için bir baht olduğunu savunan Pisacane, Amerika’daki demokratlar ve ana akım medya tarafından Trump’a yöneltilen “savaşçı”, “ırkçı” ve “aşırı sağcı” suçlamalarının büsbütün temelsiz olduğuna dikkat çekti. Trump’ın başkanlık devrinde savaşın durduğuna, iktisadın büyüdüğüne ve halkın genel olarak daha keyifli olduğuna değinen Pisacane, Biden idaresinin bilhassa dış siyasette, Rusya ile gerginlik yaratma gayretlerinin dünya barışını tehdit ettiğini belirtti.
TRUMP’IN ZAFERİNİN ARKASINDA YATAN DEĞERLİ FAKTÖRLER
Günümüzde, toplumsal medya ve alternatif medya kanallarının tesiri giderek artarken, klasik medya organlarının, halkın algısını yönlendirme gücü zayıflıyor. Trump’ın kazanmasından sonra toplumsal medyada bir çeşit özgürlük dalgası esmeye başladı. Öne çıkan dikkat cazip noktalardan biri, COVID-19’a karşı uygulanan aşı zorunluluğuna ve bunun toplum üzerinde yarattığı baskılara karşı duyulan reaksiyon oldu. Biden idaresinde COVID-19 aşılarının halka zorla dayatılması ve bunun yarattığı toplumsal huzursuzluk üzerine de konuşan Pisacane, bu zorunluluğun dünyada birçok kişinin hayatını kaybetmesine yol açtığını vurguladı.
Pisacane, bilhassa Amerika’da personeller ve göçmenler ortasında yaşanan rahatsızlıkların, demokratların vaatleriyle çeliştiğini ve Trump’a yönelen takviyenin arkasında bu meselelerin olduğunu tabir ederken, Trump’ın başkanlığı sırasında, iktisadın güçlü olduğunu, savaşların azaldığını ve insanların daha huzurlu yaşadığını savunarak, Biden idaresinin ise bilakis Amerika’yı ekonomik ve toplumsal olarak zora soktuğunu belirtti.
TRUMP’IN BİLİNMEYEN SİLAHI: ELON MUSK
ABDPost’a nazaran Amerikan seçimlerinin akabinde halkın ne düşündüğü, sokaktaki vatandaşın Trump’ın tekrar lider seçilmesine nasıl reaksiyon verdiği, bu devirde tartışılan en değerli mevzulardan biri haline geldi. Lakin, seçim sonuçlarının yalnızca Trump’ın zaferiyle değil, birebir vakitte Elon Musk üzere tesirli figürlerin siyasetteki artan rolüyle de formlandığı görülüyor. Musk’ın iş dünyasında ve teknoloji alanındaki başarısı, bu kere siyasi arenada da kıymetli bir tesir yaratmış üzere görünüyor.
Elon Musk, son yıllarda yalnızca SpaceX, Tesla ve öbür yenilikçi projeleriyle değil, birebir vakitte ABD’nin geleceğiyle ilgili kanılarıyla de dikkat çekiyor. Bilhassa teknoloji ve finans dünyasındaki büyük değişimlere öncülük eden Musk, Bitcoin ve başka kripto paralara yaptığı yatırımlarla dikkatleri üzerine çekti. Kripto paraların yükselişi, Musk’ın desteklediği projelerin kıymet kazanması ve yatırımcıların itimadını kazanması, Trump’ın zaferinin ardındaki ekonomik dinamizmi açıklığa kavuşturuyor. Musk’ın hükümetin kararlarında daha fazla kelam sahibi olması, bilhassa finansal ve teknolojik gelişmelerin gelecekteki istikametini belirleyecek üzere görünüyor. Kripto paralara olan bu ilgi, finans dünyasında büyük değişikliklere yol açarken, gelecekte Bitcoin ve altcoinlerin daha fazla kıymet kazanması bekleniyor.
TRUMP’IN GÜÇLÜ KABİNESİ
Bu siyasi yeniliklerin yanı sıra, Trump’ın kabinesinde yapılan değişiklikler de büyük dikkat çekiyor. Sağlık Bakanı olarak atanan Kennedy, aşı aksisi bir duruş sergileyen ve alternatif tedavi formüllerine ilgi duyan bir figür. Mehmet Öz’ün Trump’ın yanında yer alması ise, eski periyotta Oprah Winfrey ile olan yakın bağlarıyla bilinen bir diğer sürpriz. Oprah, Kamala Harris’in güçlü bir destekçisi iken, Mehmet Öz’ün Trump’ın yanında yer alması, Amerikan siyasi dinamiklerinin ne kadar değiştiğini gözler önüne seriyor.
Trump’ın kazandığı bu devirde, Elon Musk’ın, Mehmet Öz’ün ve Kennedy üzere isimlerin, kabinedeki durumları ve siyasi duruşları büyük bir yenilik olarak görülüyor.
“3 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUN CİNSEL KİMLİĞİ SORGULANIYORDU
ABDPOst.Com’un haberine nazaran Trump’ın zaferinin gerisinde yatan kıymetli faktörlerden biri de Amerika’daki yeni kuşağın giderek artan bir biçimde kaygı ve endişe içinde yaşaması.
Biden idaresi sırasında yapılan ve “Inclusion” ismi altında uygulanan toplumsal adalet siyasetleri, aslında küçük yaşta çocuklara yönelik cinsiyet kimliği sorgulamaları, seks değiştirme operasyonları üzere uygulamalarla tartışma konusu oldu. Bilhassa, 3-4 yaşındaki çocuklara, hastane ve okul ortamlarında cinsiyet kimliklerini sorgulatmak ve “transseksüel” kimliklerini öğretmek, birçok aileyi rahatsız ediyor. Çocukların baş karıştırıcı eğitimlere tabi tutulması, ailelerin onayı olmadan sıhhat hizmetleri sunulması üzere durumlar, birçok kişiyi önemli biçimde endişelendiriyor. Trump idaresi, bu çeşit uygulamaların önüne geçilmesi gerektiğini savunuyor ve gelecekteki jenerasyonların sağlıklı bir ortamda büyümeleri için bu tıp uygulamaların sona erdirileceğini belirtiyor.
BİDEN İDARESİNDE YAYGINLAŞAN UYUŞTURUCU KULLANIM
Ayrıca, California üzere eyaletlerde uyuşturucu kullanımının yaygınlaşması ve bu bahiste yapılan yasal düzenlemeler de gençler için bir diğer tehdit oluşturuyor. Bilhassa marihuana üzere hususların yasal hale gelmesi, uyuşturucu kullanımının artmasına, gençler ortasında daha fazla depresyon ve intihar olayına yol açıyor. Çocuklar için ziyanlı olan bu durum, Trump’ın siyasetlerinde bir değişim davetine neden oluyor.
Trump’ın başkanlık devri boyunca UFO’larla ilgili ortaya atılan tezler, Pentagon’un yayımladığı bilinmeyen evraklar ve Trump’ın uzaylılarla yapılacak olan açıklamalarına dair verdiği ipuçları, geniş bir tartışma yarattı. Trump’ın, başkanlık periyodunda uzaylılarla bağlantı kuran devlet yetkilileri hakkında açıklamalar yapacağına dair verdiği kelam, dünya dışı hayatın varlığına olan ilgiyi artırmıştı.
Tüm bu gelişmelerin ışığında, dünya idaresinin sırf birkaç ismin elinde olmadığı, daha geniş ve karmaşık bir yapı tarafından şekillendirildiği söylenebilir. Elon Musk, Bill Gates, Donald Trump ve Vladimir Putin üzere figürler, bu yapının yüzeydeki temsilcileri olabilir. Lakin asıl gücü yönlendiren derin yapı ve global seçkinler hakkında pek çok şey hala bilinmiyor. Bu durum, dünya çapında farklı coğrafyalarda eş vakitli olarak gerçekleşen büyük değişimlerle birlikte, bir “yeni dünya düzeni”nin temellerinin atıldığına dair önemli kuşkuları beraberinde getiriyor.
Pisacane’ye nazaran yakın gelecekte bu gücün ne kadar daha görünür olacağı, bilinen dünya nizamının nasıl değişeceği ve bu değişimlerin toplumları nasıl etkileyebileceği ise vakitle daha da netleşecek.
JOE BIDEN’IN SIHHAT DURUMU
Seçim sürecinde, bilhassa Lider Joe Biden’ın yaşadığı sıhhat sorunları gündemden düşmedi. Donma anları ve garip davranışları, önemli sıhhat meselelerinin bir göstergesi. Lakin Pisacane, bu durumun teknolojiyle de ilişkilendirilebileceğini tabir etti. Pisacane’ye nazaran gelişen robot teknolojisi ve yapay zeka, Biden’ın yerine geçebilecek insan gibisi makineler kullanılıyor olabilir.
ABD’NİN İSRAİL SİYASETİ: DEĞİŞMEYEN DESTEK
Pisacane’ye nazaran Amerika ve İsrail ortasındaki bağ, idare değişse de temelde değişmeyen bir stratejiyi yansıtıyor. Hem Trump hem de Biden idareleri, İsrail’i güçlü bir müttefik olarak desteklemeye devam ediyor. Bu siyaset, Orta Doğu’daki Amerika’nın çıkarlarını korumak ve İsrail’in güvenliğini sağlamak maksadı taşıyor. Gazze’deki vefatlar üzere insani krizler, Amerikan siyasetinin eleştirilmesine yol açsa da, Washington’un İsrail’e verdiği dayanak değişmiyor.
Amerika’nın Orta Doğu’daki stratejisi, İsrail’e dayalı ve bu takviye, bölgedeki çatışmaların ardındaki temel faktörlerden biri olarak öne çıkıyor. İsrail’in gücü abartılsa da, aslında Amerika’nın yönlendirdiği bir siyaset izliyor. İsrail’in varlığı, Amerika için kritik kıymette, ve bu siyaset her halükarda sürecek üzere görünüyor.
“TRUMP SEÇİLİRSE ÜLKEYİ TERK EDERİZ”
Amerika’daki seçimler öncesinde, birtakım ünlüler Trump’ın seçilmesi durumunda ülkeyi terk edeceklerini açıklamıştı. Bu isimler ortasında Taylor Swift, Jennifer Lopez ve Oprah Winfrey üzere büyük isimler vardı.
Trump’ın zaferiyle Hollywood’un en güçlü sesleri büyük bir mağlubiyete uğradı. Seçim sonrası bu ünlüler, tekrar Amerika’da kaldılar ve ülkeden gitme kelamlarını yerine getirmediler.
PISACANE: HALK UYANIYOR!
Gazeteci Elif Kask Pisacane’ye nazaran Amerikan halkı, bu ünlülerin tavırlarına karşı daha şuurlu bir hal sergilemeye başladı. Beşerler artık medyanın ve ünlülerin manipülasyonlarına karşı daha uyanık hale geldiler. Ekonomik zorluklar ve evsizliğin arttığı bir periyotta, milyonlarca dolar Ukrayna’ya ve Orta Doğu’ya giderken, sokaklarda açlıkla gayret eden halk unutulmuştu. Ünlüler ve medya, halkı yalnızca cümbüş ve tüketimle yönlendirmeye çalışırken, halk giderek daha fazla farkındalık kazandı.
Pisacane’ye nazaran halk, büyük bir “uyanış” yaşıyor. Evvelce, ünlüler ve medyanın gücüyle halkın yönlendirilebileceği düşünülse de, artık durum değişmiş üzere görünüyor.
Bu değişim, yalnızca Amerika ile sonlu kalmadı. Türkiye’de de emsal bir “uyanış” süreci yaşanıyor. Artık beşerler, eski alışkanlıklarının ve medya tesirlerinin ötesine geçiyor.
İSTANBUL BOŞALTILIYOR MU?
Son yıllarda, bilhassa Amerikalıların İstanbul ve Antalya üzere Türkiye’nin tanınan bölgelerinde gayrimenkul alımları arttı. Bu durum, İstanbul’dan kırsal alanlara taşınan yerli halkın yanı sıra yabancı yatırımcıların da ilgisini çekiyor. Kentsel dönüşüm projeleri ve zelzele dehşetleri nedeniyle, İstanbul’un geleceği konusunda kaygılar büyürken, kıyı bölgelerindeki mesken fiyatları yükseliyor. Birebir vakitte, yeni çağın tesirleriyle birlikte, dünyada büyük bir değişim yaşanıyor. Elon Musk’ın oğlunun ismi ile ilişkilendirilen eski Sümer sembollerinin, bu değişimi simgeliyor olması da, bir dönüşümün başladığını gösteriyor.
KADIN GÜCÜNÜN HÂKİM OLDUĞU YENİ BİR ÇAĞ BAŞLIYOR
Bu değişimlerin ortasında bayanların gücünün yükselmesi bekleniyor. Pisacane’ye nazaran yeni periyotta bayanların hâkim olduğu bir çağ yaşanacak, bayanlar, idarede ve toplumsal hayatta daha fazla kelam sahibi olacak.
Sonuç olarak, Trump’ın tekrar başkanlık koltuğuna oturması, dünya genelinde pek çok insanın umudunu tazeledi. Amerika’daki sokaktaki vatandaşlar, Trump’ın kazanmasına büyük bir memnuniyetle bakıyor.
Trump’ın zaferi, Amerika’da yalnızca bir seçim sonucu değil, birebir vakitte gençlerin ve ailelerin kıymetlerine, toplumdaki derin değişimlere karşı gösterdiği bir reaksiyon olarak da okunabilir. Trump’ın zaferinin, insanları çağdaş kölelikten kurtaracağı savları, bilhassa sıhhat, eğitim ve ferdi haklar üzerine heyeti. İnsanların artık kendi kimliklerini ve özgürlüklerini savunduğu bir periyoda girildiği vurgulanıyor.
Trump’ın siyasetleri, birçok Amerikalı için sağduyunun ve toplumsal sistemin yine tesis edilmesi manasına geliyor.
Elif Kask Pisacane’nin yaptığı açıklamalar toplumsal medyada büyük yankı uyandırdı. Birtakım bölümler Pisacane’nin yorumlarını beğenip dayanak verirken, öbür kesim gazeteciye reaksiyon gösterdi. Trump’ın siyasetleri hakkında yaptığı yorumlar, birtakım toplumsal medya kullanıcıları tarafından ilgiyle karşılanırken, bir kesim ise Pisacane’ye “Sen kedicik misin?” üzere tenkitlerde bulundu. Bu durum, toplumsal medya üzerinde ikiye bölünmüş bir tartışmaya yol açtı.